Su, insan hayatı için oksijenden sonra gelen en önemli yaşam kaynağıdır ve beslenmemizin vazgeçilmez unsurudur. İnsan, yemeden haftalarca canlılığını sürdürmesine karşın, susuzluk durumunda ancak birkaç gün yaşayabilir.Yetişkin bir insanın vücut ağırlığının % 60- 70’i sudur. Bu oran yaşa, cinse, kiloya, fiziksel aktivitelere bağlı olarak değişebilir. Yaş ilerledikçe vücutta yağ oranı artacağından, su oranında azalma görülür. Hareketli kişilerde yağ oranı azalacağından, su oranı daha fazladır. Erkeklerdeki su oranı kadınlara, zayıf kişilerdeki su oranı kilolulara göre daha fazladır. Embriyoda % 95, bebekte % 80, çocukta % 75, yetişkinde % 70 ve yaşlıda yaklaşık su oranı % 50 kadardır.

Vücudumuzda Sıvı Miktarı Arttığında;

• Tansiyonumuz yükselir,

• Kilomuz artar, kalbimiz fazla çarpar, nefes alıp vermemiz artar,

• Bacaklarımızda, karnımızda ayrıca ellerimizde, yüzümüzde, göz çevremizde de  şişlik meydana gelir.

• Nefes almamız zorlaşır. Hatta yatarken rahat uyumak için kullandığımız yastık sayısı artar

• Yol yürümede zorlanırız ve merdiven çıkamayız.

• Enseden başlayan zonklayıcı baş ağrısı oluşur.

Diyalize giren ve yüksek tansiyon tespit edilen hastalarda ilk aklımıza gelen vücud suyu  fazlalığı olmalıdır. En önemli nedeni tuz ve sıvı tüketiminin artmasıdır.